30 Mayıs 2015 Cumartesi

MAYIS AYI BİTENLER



Merhabalar .....Bugün uzun zamandır yapmayı planladığımız  fakat  hep  bir şekilde ertelemek zorunda kaldığımız bitenler yazımız ile karşınızdayız.Daha önce blogda da yer  verdiğimiz,sevdiğimiz ve sürekli kullandığımız ürünlerden bitenleri sizler için derledik ...Bakalım bu ay  neler bitirmişiz?

1.Ren yüz yıkama  jeli:Bu ürünü severek  alıp kullandım .Özellikle t bölgemde oluşan geniş gözenekleri gözle görülür biçimde temizledi .Sevmediğim  tek yanı ise  bir türlü köpürmemesi oldu.Sadece sıcak  suyla köpürtebildim.İçeriği temiz olsa da köpürmeyince insan temiz hissetmiyor:)Gayet iyi bir ürün olmasına rağmen  tekrar alırmısın derseniz almam  sebebi ise cildimi biraz kuruttu çünkü benim cildim normal-karma yapıda .Bu jel ise karma-yağlı ciltler için daha uygunmuş.Bundan sonra hydra calm serisinin yüz yıkama jeli ile devam etmeyi  düşünüyorum.Ren markası  benim için  vazgeçilmez markalardan  biri.Daha detaylı bilgi için  tık tık 

2.Yves Rocher selülit karşıtı  jel: En beğendiğim  selülit kremlerinden  biri.Yaza sayılı günlerin kaldığı bahar aylarında bol bol spor yaparken  sürmeyi ihmal etmediğim ve gerçekten  de faydasını gördüğüm  bir jel.Tabiki tekrardan alacağım.Yazısı için tık tık

3.Yves Rocher 50+ güneş koruyucu  kremi :Bu markadan da sanırım bir türlü vazgeçemiyorum :Bu güneş koruyucu da  bittikçe aldığım ürünlerden biri yine çünkü cildimle çok bütünleştiğine inanıyorum.Herhangi olumsuz bir yanını göremediğim nadir ürünlerden .Ayrıntı isteyenler için  yazısı tık tık




4.Vaseline nenmlendirici vücut  spreyi :Bu ürünün yazısını hala blogda yayınlayamamış olsam da  övgüyü sonuna kadar hak eden bir ürün.Normalde vücuduna nemlendirici sürmeye çoğu zaman üşenen veya ihmal eden  biri olarak bu üründen  sonra her gün  krem sürmeye can atar oldum.İncecik yapısı ile püskürtüp yayıyorum hepsi o kadar ve yumuşacık oluyorum.Yazısı yakında gerçekten blogda olacak:)


5.Organix  full dolgunlaştırıcı şampuan :Bu şampuanı heralde anlatmayan ,kullanmayan  blogger  kalmamıştır ki ben de  uzun uzun blogda anlattım.(tık tık )  Asla başka bir şampuana yönelmeyi düşündürtmeyen  ve gerçekten de saçımı dolgunlaştıran  bir ürün oldu.Normalde saçım ince tellidir ve hemen  yağlanır ama bu üründen sonra saçımı toplarken bile tok tok duruşunu  fark ediyorum ve yağlanan  saçım sönüp yapışmıyor.Ne desem  az herkese  tavsiye  ederim:)

6.Clinique superbalanced fondöten:Bu fondöteni uzun süre kullanan biri olarak  nihayet  bitirmeyi başardım.Oldukça başarılı bir fondöten.Kalıcılığı ,kapatıcılığı  ve sivilce  yapmayışı onu  diyerlerinden benim için ayırdı.Fakat ne yazık ki almayı düşünürmüsün tekrardan diye sorarsanız cevabım hayır olacaktır.Bunun ürünle hiç bir alakası yok tek  sebep benim  Yves Saint Laurent Touche Eclat ile tanışmış olmamdır:)  Clinique ile ilgili daha detaylı yazım için tık tık

7.Vichy İdealiagöz kremi:Bu krem gerçekten  nemlendirmesini ve aydınlatmasını sevdiğim başarılı bir ürün.Severek  kullandım ve hiç bir şikayetim olmadı.En sevdiğim yanı aydınlatıcı baz olarak  da makyaj altına sürülebilmesi.Tabi ki kullanmaya devam edeceğim:)Detaylı yazısı için tık tık 



23 Mayıs 2015 Cumartesi

YVES SAINT LAURENT TOUCHE ECLAT AYDINLATICI FONDÖTEN


Merhabalar uzunca bir aradan  sonra ...Bugün sizlere uzun süredir favorim  olan ve değiştirmeyi asla düşünmediğim fondötenim olan YSL Touche Eclat serisinin aydınlatıcılı fondötenini yazmak istedim .
Ünlü bloggerlar tarafından çok tercih edilmesi ve markasına olan hayranlığım sebebiyle almaya niyet edip Make Up Forever HD fondöteni ile arasında kararsız kaldığım bir fondötendi.En sonunda ise bunu tercih etttim.Nedeni ise :

1.Hiç bir zaman mat,pudralı fondötenleri sevmeyişim,
2.Dewy look  denilen nemli görünümlü makyajı sevmem,
3.Aydınlık görünümü sevmeme rağmen ekstra aydınlatma ile uğraşmak istememem şeklinde ilk tercihlerimi sıralayabilirim.


Öncelikle vurgulamak isterim ki bu  fondöten çok yağlı ciltler için önerilmiyor hatta karmadan kuruya, meyilli ya da normal ciltlere öneriliyor.Benim cildim hassas ve karma diyebilirim.Süreceğiniz zaman  altına nemlendiriciye ihtiyacınız kalmıyor fakat  bazen  serumun üzerine de uyguluyorum ve herhangi bir  yağlanma yapmıyor.İncecik hafif bir yapısı ve müthiş bir çiçek kokusuna sahip.Sürerken hiç fondöten sürdüğünüzü anlamıyorsunuz sanki bakım yapıyor gibi oluyor insan .İnce olmasına rağmen gün boyu da  kalıcılığını koruyor yani sabah 8 gibi sürdüğümde  akşam 6 ya kadar  dayanıyor .


İçeriğinde aydınlatıcı taneciklerin olması sebebiyle yüzünüze ışığın değdiği her  noktada  aydınlık katıyor ve fotoğraflarda mükemmel bir görüntü veriyor.Ayrıca sanki yüz hatlarınız belirginleşmiş ve boyutlandırmış gibi de duruyor .Fazladan aydınlatıcı kullanmaya hiç gerek yok bence .Yüzünüz gerçekten nefes alabiliyor ve kalıp gibi durmuyor hatta yüzümde fondöten olup olmadığını soruyorlar .O derece doğal bitişli bir fondöten.

Renk skalası oldukça geniş, bendeki  BR30 (beige rose) ayrıca B(beige) ve BD(beige dore )renk seçenekleri var.Ben pembe alt tonlu bir cilde sahip olduğum için  bu tonu tercih ettim .Cildimle aynı renkte ,ne bir ton açık ne bir ton koyu diyebilirim.Ayrıca gözaltı dahil sürebiliyorum her tarafımı eşit tonluyor fakat  yüzünüzde ciddi anlamda kapatacağınız bir yara ,sivilce falan varsa  ekstra corrector kullanmanız gerekebilir.

Bu harika fondötenden asla vazgeçmeyi düşünmüyorum istediğim tüm özelliklere sahip.Sizde nasıl özellikte bir şey aradığınıza karar verdikten sonra belki benim gibi Touche Eclat  seçeneğini değerlendirebilirsiniz:)Ürünü Sephora'dan 160 tl 'ye aldım ama nette daha uygun fiyata da bulabilirsiniz



12 Mayıs 2015 Salı

ÇEKİLİŞİMİZ VAR!!!!


Merhabalar .....Bloğumuzun instagram hesabının 100 kişiyi bulmasından mütevellidir ki bir çekiliş yapmak istiyorduk .Bugüne kadar  paylaştığımız ürünlerden en çok beğeni alan ürünleri seçerek sizler için derledik.İlk çekilişimizin katılım koşulları ise şöyle :
1.Bloğumuzu(bakimliyorum.blogspot.com.tr) GFC üzerinden takip etmek ,
2.Bizi instagramdan  takip etmek ,
3.Bu resmi #bakimliyorumcekilis #cekilisvar etiketleriyle ,bizi de resimde etiketliyerek  paylaşmak ,


Çekilişimiz 1 Haziran 2015 günü saat 18:00 'da sona erecektir.En kısa sürede kazanan duyurulacaktır.Hepinize bol şanslarrrrrrr:)

7 Mayıs 2015 Perşembe

BALMOZON OZONLANMIŞ ZEYTİNYAĞI SERUMU


Yine yepyeni ve çok farklı bir ürünü anlatmanın keyfini yaşıyorum.Bu sefer tanıtmak istediğim ürün çok yeni sayılmasa da  benim için ve çoğu kullanıcı için yeni bir ürün .Açıkçası yazıp yazmamakta tereddüt ettim çünkü çok fazla kullanmadım bu ürünü.Son zamanlarda elim hep gider olunca sizlerle  paylaşmak istedim .

Balmozon ozonlanmış medikal zeytinyağı serumu ciltten,dişlere,saçlardan,ağız içi aftlara,genital bölge enfeksiyonlarından saç bakımına,böcek sokmalarından eklem ağrılarına  kadar bir sürü alanda etkili olabilen çok amaçlı bir serum.Ben yazımda tabiki medikal kısmıyla çok ilgilenmek yerine  beni en çok ilgilendiren kısmı olan cilt ve saç bakımından bahsedeceğim.

Öncelikle nedir ve nasıl yapılmıştır bu  serum ?
Saf zeytinyağının içinden  saf oksijen olan ozon gazı kabarcıklar halinde geçiriliyor ve bu geçme esnasında ozon zeytinyağı ile etkileşime girerek ozonlanmış zeytinyağı ortaya çıkıyor.İşte bu ozonlanmış zeytinyağının içindeki oksijen  deri ile etkileşimde bulununca aktifleşerek  deride canlanma,yenilenme ve tamir sürecini başlatıyor.



Peki ciltte nasıl bir etkisi var  ve  cilt bakımında nasıl kullanılır ?
Az önce de  bahsettiğim gibi aktifleşen oksijen ciltte gerçekten de metabolik olarak güçlenmesine katkı sağlıyor.Günde iki kere 6 ay kullanırsak  yüzde 70 kırışıklıkların ve lekelerin gideceğini bilimsel olarak  kanıtlamışlar fakat gel gelelim ki sen kullandın mı derseniz cevabım hayır olacaktır:)
Nedenine gelince cildim hassas ve yağlıya dönük olduğu için zeytinyağından biraz çekindim .Üstelik acayip kötü bir kokusu var ..Gerçekten yağ ve oksijen kokusunu duyabiliyorsunuz ve serum buzdolabında donuyor.(gerçek zeytinyağı olduğunun kanıtı:)

Bakımlıyorum bu serumu ne için kullanıyor derseniz?
1.Bundan kısa bir süre önce elimi ütüyle yaktım ve epeyde canım acıdı.Normalde yanıklara zeytinyağı sürülmez fakat bir gün sonra acısı geçtiğinde düzenli olarak  sabah akşam yanığımın üstüne sürdüm.İster inanın ister inanmayın çok kısa bir sürede yanığımdan iz kalmadı .
2.Kendi kafamdan maskeler uydurup denemeyi çok severim.Evde bulduğum bakım yağlarına uygun tarifler denerim .Bu serumdan  bir kaç damla bir kaba sıktım.Üzerine argan yağı ,ve yumurta ekleyip muhteşem bir saç maskesi elde ettim.Haftada bir uygulayıp saçlarımı yıkıyorum.Gerçekten de  saçlarım parladı ve yumuşadı.

Ben bu serumu tam anlamıyla hakkını vererek kullandığımı düşünmüyorum fakat  cildiniz uygunsa ve kırışıklıklarınız varsa  denemeye değer diye düşünüyorum.Bunun dışında ben evde bulundurmanın faydalı olduğunu düşünüyorum .Daha detaylı  olarak faydalarını  merak ediyorsanız kendi sitesi olan balmozon.com 'dan okuyabilirsiniz.Sizlere copy paste yapmak istemedim :)
Ben ürünü lilakutu sayesinde tanıdım.Lila kutuda satış fiyatı 75 tl..Meraklısına duyurulur :)

3 Mayıs 2015 Pazar

ORGANIX BIOTİN & COLLAGEN SHAMPOO


Merhabalar.....Uzun upuzun bir aradan  sonra tekrar  yazmanın ve paylaşmanın keyfini yaşıyorum.Gerçi  sevgili blogger ortağım Nurbanu bu açığımı çok güzel kapatsa da  yazmak apayrı bir keyif :)

Yazacaklarım epey birikmiş olduğundan bende kendimce bir sıralama yaparak  yazmaya başladım.İşe Organix markasının o meşhur kollajenli ve biotinli uzatıcı ve dolgunlaştırıcı şampuanı ile başlamak istedim ...Merak edenler ve soru soranlar çok fazla olduğundan ayrıntılı bir şekilde ele almaya çalışacağım ..

Bu şampuan  neler içeriyor?

Şampuan alırken her zaman içeriğine bakarak  alırım ve yazımda da  önce içeriğini ele almak  istedim.Bu şampuanın bence  en önemli ve artı yanlarından birisi SÜLFAT içermemesi!Peki sülfat nedir  ,saça nasıl bir zararı dokunur derseniz şöyle izah edeyim :Sülfat şampuanı köpürten  ve kanserojen olduğu da bilimsel olarak kanıtlanmış bir kimyasaldır.Sülfat  içeren  tüm ürünlerde (sıvı  sabun,şampuan  vs...) belli oranda tuz bulunur.Bu tuz da saçınızda  deniz tuzu gibi etkiye sebep olur .Yani saçınız zamanla yıpranır ,zayıflar ve cansızlaşır.Yani kısacası bol bol köpüren şampuanlar aslında zamanla saçımızı dökmeye ,yıpratmaya yarayan birer kanserojendir.Bu nedenledir ki sülfatsız şampuan  kullanmaya dikkat ederim.


Bir diğer önemli içeriği ise Biotin (B7 vitamini )..Bu da yine saç için çok önemli bir vitamin ve eksikliğinde  saçta kırılma ,matlık ,cansızlığa sebep olur.Ayrıca saç derisini de iyileştiricidir.

İçeriğinde olan bir diğer aktif madde ise Kolajen!Kolajen ise saça nem veren  bir proteindir.Eksik olduğunda kırılma  ve kuruma meydan gelir .Bunun önüne geçmenizi  sağlayacak en önemli içerikte kolajenli şampuanlardır.


Bütün bu içerik ve faydalar göz önüne alındığında şampuanın ne kadar iyi olduğunu siz de anlamışsınızdır.Benim gibi ince telli ve mat saçlarınız varsa  bu şampuan gayet güzel işinizi görecektir.İçeriğinin büyük bir kısmı da bitkisel olduğu için  rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Şampuanı alırken saç kremi ve toniği ile birlikte kullanırsam  daha etkili olacağını söylemişlerdi  fakat  ben normalde de  pek  saç kremi kullanmam.Bir ara Urban Care kullandım (yazısı tık tık ) fakat  olmazsa olmazım değil..Yani saçımı tek başına  şampuan gayet  güzel yaptı.Tararken de sorun olmadı  ve en güzel yani gerçekten  saçım acayip hacimli oldu.Başka şampuan alırmısın derseniz  beni çok etkileyen bir şey olmadığı sürece  almam derim çünkü gerçekten çok çok iyi....

Fiyatı da 40 tl civarında ama gratis indiriminden veya turuncu kasadan  çok uyguna alabilirsiniz.Sizde favori şampuanınızı ve deneyiminizi  bizimle paylaşın....